Blog

Güncel Ekonomik Tanımlar

Güncel Ekonomik Tanımlar

Ekonomi Nedir?

Tüm bilim alanları ile ilgili yayınlar bilindiği gibi “nedir?” sorusuyla başlar. Ekonomi biliminin tek bir tanımı olmasa da şu şekilde tanımlamak mümkündür...

Ekonomi sözcüğünün ilk olarak; “oikia” (Yunanca: ev) ve “nomos” (Yunanca: kural) köklerinden gelip, “ev yönetimi” anlamına geldiğini belirtilmektedir. Türk Dil Kurumu “Ekonomi ya da iktisat’ ın tanımını  insanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin toplamıdır” şeklinde tanımlamıştır.

Dr. Mahfi Eğilmez ise “İnsanların ihtiyaçları sınırsızdır, buna karşılık imkanları sınırlıdır. Ekonomi, bu sınırsız ihtiyaçlarla sınırlı imkanları uyarlama işidir.” şeklinde bir tanımlama yapmıştır. Ekonomi biliminin kurucusu kabul edilen Adam Smith ise ekonomi servet bilimidir demiş ve servet elde etmek için yapılan tüm çalışmaların ekonomi biliminin inceleme alanına girdiği söylemiştir. Smith’in bu açıklamasına 1776 yılında yayımladığı “Ulusların Zenginliğinin Kaynakları ve Tabiatı Üzerine Araştırma” adlı kitabını kaynak olarak gösterebiliriz.

Güncel Ekonomi Konuları

Bugünlerde ekonomi ile ilgili haberlerde en sık şu cümleleri duyuyoruz... Merkez Bankası politika faizini değiştirdi. Fed ikinci kez faiz arttırdı. Cari açık geçen aya göre arttı. Kripto paralar değerlendi. Enflasyon çift hane oldu. Enflasyon ile birlikte stagflasyonda görülebilir. Büyüme verileri açıklandı vb. Ekonomi hakkında fazla bilgisi olmayanlar bu konuşmalardan fazla birşey anlamayabilirler. Onun için ekonomi ile ilgili bazı tanımlar nedir bilmekte fayda var.

Ekonomi ile İlgili Tanımlar

T.C Merkez Bankası: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Merkez Bankası 4 tür bağımsızlık ile gündeme gelir...

  1. Amaç bağımsızlığı
  2. Araç bağımsızlığı
  3. Finansal bağımsızlık
  4. Kurumsal bağımsızlık

FED (ABD Merkez Bankası): ABD Merkez Bankası (Fed), 1913 yılında kurulmuştur. Fed’in kuruluş yasasında izleyeceği para politikası için üç temel amaç belirlenmiştir...

  1. En üst düzeyde istihdamın sağlanması
  2. Fiyat istikrarının gerçekleştirilmesi
  3. Uzun dönemli faizlerin makul düzeyde tutulması

ECB (Avrupa Merkez Bankası): Avrupa Merkez Bankası (AMB) Avrupa Birliği üyesi 19 ülkenin oluşturduğu Euro birliğinin para politikası ve uygulamalarını yönetmek üzere kurulmuş olan merkez bankasıdır. Temel görevi bu 19 ülkenin ortak para birimi olan Euro’nun ve dolayısıyla ekonominin fiyat istikrarını sağlamaktır. AMB’nin merkezi Frankfurt’tadır.

Para: Mal ve hizmetleri satın almaya, değer saklamaya ve değer ölçüsü görevi görmeye yarayan araca para denir. Paranın üç temel işlevi vardır...

  1. Malların değiş tokuşuna aracılık etmek
  2. Değer ölçüsü görevi görmek
  3. Değer saklama görevi yapmak

Para Politikası: Merkez bankalarının bazı araçları kullanarak piyasadaki para miktarını etkileyerek piyasaya sürdüğü paranın istikrarını sağlamak amacıyla uyguladığı politikalar bütününe verilen addır. Bunlara kredi tavanı, faiz denetimi, reeskont, açık piyasa işlemleri ve karşılıklar politikası örnek gösterilebilir. 

Maliye Politikası: Ekonomik dengeyi sağlamak ya da ekonomide oluşmuş dengesizlikleri gidermek için mali araçların bir hedef doğrultusunda kullanılmasına maliye politikası deniyor.  Maliye politikasının dört temel alt politikası vardır... 

  1. Vergi politikası
  2. Harcamalar politikası
  3. Borçlanma politikası
  4. Diğer politikalar

Sıcak Para: Sıcak para, bir ülkedeki yüksek faizlerden, yüksek getirilerden yararlanmak üzere o ülkeye gelen dövizlere verilen addır. Bunların sıcak para olarak adlandırılmasının nedeni bu fonların sahiplerinin ya da yöneticilerinin risklerde artış gördüklerinde paralarını alıp gitmelerinden kaynaklanır. 

Bitcoin: Bitcoin, internet aracılığıyla kullanılan, herhangi bir merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan, sanal bir para birimidir. Bu sanal para birimiyle kişiler ya da kurumlar tıpkı gerçek parayla yaptıkları gibi harcama yapabilir ya da para kabul edebilir.

Açık (iç ve dış ekonomik denge açıkları): Bir ekonomide  iç ekonomik denge ve dış ekonomik denge olmak üzere iki alt denge vardır. İç ekonomik denge ikiye ayrılır. İlki özel kesim dengesidir. Tasarruf (S) yatırım (I) dengesi de denilen ve (S – I) şeklinde de gösterilen bu dengedeki iç dengenin ikinci alt dengesinde kamu kesimi (T) yer alır ve kamu kesimi gider (G) dengesidir. Bütçe dengesi de denilen bu denge, (T – G) olarak da yazılabilir. Bu iki alt dengenin toplamı bize iç ekonomik dengeyi verir...

(S – I) + (T – G) = İç ekonomik denge: Dış dengeyi, yurtdışı yerleşiklerden elde edilen döviz gelirleriyle (X) yurtdışı yerleşiklere ödenen döviz giderlerinin (M) farkı olarak gösterebiliriz. 

(X – M) = Dış ekonomik denge: Bir ekonomide iç ve dış ekonomik dengeler birbirine eşittir. Ya da aynı anlama gelmek üzere iç ve dış ekonomik dengelerin toplamı sıfıra eşittir.

(S – I) + (T – G) = (X – M): (S – I) + (T – G) toplamı yani iç ekonomik dengenin toplamı eksi ise yani iç ekonomik denge açık veriyorsa o zaman (X – M) yani dış ekonomik denge de o kadar açık veriyor demektir.

Enflasyon: Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artış göstermesi demektir. Bu tanıma göre enflasyondan söz edebilmek için fiyatların değil fiyatlar genel düzeyinin artması ve artışta süreklilik olması gerekiyor. 

Deflasyon: Deflasyon en kısa tanımıyla fiyatlar genel düzeyinde sürekli düşüş halidir. Bu durumda paranın satınalma gücü yükselir. Burada dikkat edilmesi gereken konu fiyat düşüşünün genel olması ve süreklilik göstermesidir.

Stagflasyon: Bir ekonomide enflasyon olgusu yaşanırken ekonomi büyümüyorsa o ekonomide stagflasyon (enflasyon içinde durgunluk) hali var demektir.

Resesyon: Resesyon ekonomide küçülme halidir. Genel olarak ekonomik faaliyetlerin daralması, küçülmesi olarak ifade edilse de eğer bir ekonomide üst üste iki çeyrek GSYH küçülmesi yaşanmışsa o ekonomide resesyon söz konusu demektir.

GSYH (gayrısafi yurtiçi hasıla): Bir ülkede belirli bir dönem içinde (3 ay, 1 yıl gibi) üretilen bütün nihai malların piyasa fiyatları üzerinden toplanmasıyla oluşan toplam değere gayrısafi yurtiçi hasıla (ya da kısaca GSYH) diyoruz. Örneğin; bir ülkede bir yıl içinde yalnızca 1000 adet ekmek, 25 kg beyaz peynir ve 500 şişe su üretildiğini ve ekmeğin adedinin 1 TL, beyaz peynirin kilosunun 10 TL, suyun da şişesinin 0,50 TL’den satıldığını varsayarsak GSYH’yı şöyle hesaplayabiliriz;

GSYH = (1000 x 1) + (25 x 10) + (500 x 0,50) = 1.500 TL

Buna göre bu ülkede o yıl için piyasa fiyatları cinsinden hesaplanan GSYH 1.500 TL’dir. 

Faiz: Tasarruf sahibinin, tasarrufunu, ihtiyacı olana belirli süre için kullandırmasının karşılığı olarak aldığı bedel olarak tanımlayabiliriz. Türkiye’de bankaların uyguladığı mevduat ve kredi faizleri bankalar tarafından serbestçe belirleniyor. Buna karşılık bankalar bu belirlemede TCMB’nin faiz kararlarından ve zorunlu karşılıklar uygulamalarından etkileniyorlar.

Libor: London interbank offered rate deyiminin kısaltmasıdır. Londra'da kurulu yüksek itibarlı bankaların her gün saat 11:00’de birbirlerine verecekleri borçlarda uygulayacakları faiz oranını göstermek üzere belirledikleri bir orandır.

Süleyman Güler
Ekonomi Ekonomiye Değişik Bakış Açıları Çeşitli Ekonomik Tanımlar Ülkemizdeki Güncel Gelişmeler

E-Bülten Kayıt Olun

Duyuru ve haberlerimizi takip etmek için e-bültenimize kayıt olunuz.